17 Mayıs 2014 Cumartesi

ÖZELLEŞTİRME, VERİM ARTIŞI - SÖMÜRÜ - TAŞERONLAŞTIRMA - 1

Malum, konumuş sürdürülebilirlik,
bu meyanda,
DEVLETin işletmecilikten çekilmesi, sadece KANUN YAPMA, Düzenleme, Denetleme gerekirse Menetme İŞLEVLERİNİ yerine getirmesi konusunda genel bir konsensus sağlanmış durumda, peki o zaman, SOMA gibi örnekler ya da DEPREMLERDE yıkılan binalar


Evet, Büyük iki acı arkasından, YAPI DENETİM FİRMALARI yasası düzenlendi, inşaatlardaki kalite ciddi oranda arttı, özellikle çelik ve beton uygulamaları, yani KONSTRÜKTİF alanda ciddi ilerleme kaydedildi.
1999 Kurtarma çalışmalarında bilfiil 5 gün çalışmış bir kişi olarak, örnek olarak şunu verebilirim; Yıkılan binalarda, kırılan kolon demirlerinin arasından nerdeyse futbol topu geçebilirdi, ince ve düz demirlerdi, bugün, yüksek binalarda özellikle, demirlerin arkasını görmek bile mümkün olmuyor, nerdeyse!

Peki, benzer bir uygulama, Türkiye'nin en büyük ikinci sektörünü oluşturan MADENCİLİK için niye hazırlanmadı, inşaattaki gibi, BİNLERCE canın kaybedilmesi mi gerekiyordu, YAŞAM ODALARI, düzenli denetim mekanizmaları niye kurulmadı/işletilmedi.

Yıllık yüzlerce milyon dolar kar eden bir şirket, nasıl olur da bu sisteme sokulmaz?

örnek 2 - İETT 3000 otobüs, 11.000 çalışan ve yıllık milyonlarca lira zarar ederken, hızla otobüsler halk otobüsü yapılmaya başladı, ve alanlar da kar ediyorlar ki, almaya devam ediyorlar, otobüs başına 1buçuk milyon liraya varan bedellerle, peki, bu devredilen otobüslere bakıyoruz, hala aralarında eski püskü, şehir içi ulaşıma uygun olmayan MAN ve diğer otobüsler, İBB ise 750bin Euro fiyatla ultra lüks Mercedesleri alıyor!...


Acaba, devredilen hatlardaki otobüsleri, sadece çakma kamyon ruhsatlarına bakıp mı onaylıyorlar, yoksa burda da büyük paralar döndüğü aşikar mı (isterseniz, birgün o manlardan birine yaşlı veya engelli bir vatandaşın inip binmeye çalışmasını izleyin, anlarsınız vahameti, saçtıkları kara dumanı saymıyorum, bile!)


Peki, biz burda ne demek istiyoruz,
başta dediğimizi
devlet, düzenleyici ve denetleyici olmalı, imalat ve hizmet alanlarından mümkün olduğu kadar çıkmalı, ama eğer DEVLET ERKİNİ eline geçiren, bunu fırsat bulup ARPALIK olarak adleder, her özelleştirme üzerinden kendi ve yandaşlarının cebini doldurmaya bakarsa, olacak olan, SOMA'ların sayısının artmasıdır.

Son önemli husus ise, TAŞERONLAŞTIRMA; Bir süre, böyle bir firmayı yönetmiş bir kişi olarak konuyu yakinen gözlemleme olanağı bulmuştum;
bazı alanlarda, bu, faydalı bile olabiliyor, özellikle basit hizmet alanlarında, temizlik, güvenlik, vs. gibi, çünkü bu tip işlevler firmaların ana faaliyet alanları değil ve bunları yardımcı firmalara aktarmaları, kendi ana işlerine yoğunlaşıp kar, mamül ve hizmet kalitelerini artırmalarını sağlıyor,
ANCAK, iş tekni alanlara gelince, durum riskli olmaya başlıyor,
çünkü, eğer bir işçinin bile dikkatsizlik veya yetersizliği, yüzlerce çalışanın hayatını etkileycek bir durum varsa, burada denetim mekanizmalarının bile yeterli olması zorlaşıyor,

Bu konuyu daha detaylı bir yazımızda açmak istiyoruz,
ŞİMDİLİK, TÜM YURDUMUZA BAŞSAĞLIĞI diliyor, ve Devletimizin başında oturan ekibin, artık önce VATANDAŞ ve Hizmet, sonra İKTİDAR ve Çıkar Demesini diliyoruz!
ama,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder